PANİK ODASI

Ülkemizde seçim zamanı yaklaştıkça verilen vaatlerin de ardı arkası kesilmiyor.Farklı kıtalarda,ülkelerde de böyle midir bilemiyorum ama bizdeki siyasetin akıl almaz bir hastalığı var,özellikle seçime yakın aylarda ortaya çıkan depresiflik  ve  son ayda zirve yapan ilginç bir vaat bombardımanı.
     Geçmişte yapılanlar,yapılacaklar listesi uzadıkça uzuyor.İktidar kesim tarafından '' yaptık-yapacağız'' sloganları hakim.Elektrik –doğalgaz kullanımına gelen indirimler,seçim dönemine denk getirilen EYT'ler,emekli maaşlarına yapılan zamlar,aniden gerçekleştirilen kadro atamalar ve neler neler…
    Muhalefet kesmin de boş durduğu söylenemez…Sınavları kaldıracaklar,Süleyman Şah Türbesi vatan topraklarına geri getirecekler,tüm öğrencilere beslenme desteği verecekler,çiftçilerin kredi borcunu silecekler,depremzedelere yapılan konutları ücretsiz verecekler…Ama bu kadar güzel hayali kaldıracak bütçe var mı hali hazırda tartışılır.
    Elbette vaatler güzel olunca ,hayaller de güzel oluyor.Ama işin bir de '' Ya şöyle olursa…'' tarafı var.Parti gruplarının sosyal medyadaki sempatizanlarının her geçen gün seçmen vatandaşlara yönelik oluşturduğu endişe ve baskı  ortamı sokaklara,evlere yayılmış durumda.Seçim güvenliği  korkuları bir yana bir de kullanacağı oyun sonuçları ile alakalı türlü türlü korku senaryoları üretilmeye başlandı.Cumhur ittifakına oy verirseniz,ekonomik sıkıntılar  bitmeyecek,şeriat gecelek, hak,hukuk ve adaletsizlikler devam edecek….Millet ittifakına oy verirseniz,kominizm gelir,ülke elden gider,Batı ve dış güçlere teslim oluruz,terör patlar gider…Ne palavralar ama…
    Maalesef coğrafyamızda seçimlerin neredeyse tamamı korkuya dayalı yapılıyor.Çünkü bizler büyük bir fanatizm içerisinde parti destekliyoruz. Eşimiz dostumuz, akrabamız, komşumuz, iş arkadaşımız olsa bile, bizimle aynı siyasi görüşü paylaşmayan insanları dışlıyor, ötekileştiriyoruz. Yanlısı olduğumuz partinin istenmeyen bir sonuç alması,sosyal manada yanımızda fakat  siyasi manada karşımızda olan kişiyi kötü görme gibi bir durum ortaya çıkarıyor. İstediği partiye değil de gelmesini istemediği parti için başka partilere oy vermeye kalkışmak da pek adil gibi gelmiyor kulağa.
    Seçim öncesi korku senaryoları üretmek,hiçbir seçimi adil kılmaz.Korku ve sindirme politikaları ile seçime girmek,halkı endişeye sürüklemekten başka bir şeye yaramaz.Aksi takdirde her bir evde panik odası oluşturursunuz.