KAZANANLAR VE KAYBEDENLER

Futbol anlamında hak edenlerin,savaşanların kazandığı bir sezonu geride bırakmak üzereyiz.Spor Toto Süper Lig'in ilk çeyreğinde bir türlü istediği istikrarı yakalayamayan,hatta zaman zaman Okan BURUK'u gözden çıkarmayı bile masaya yatıran G.Saray kulübü 2022-2023 sezonunu şampiyonlukla kapattı.Üzerindeki ölü toprağını gün geçtikçe üzerinden atan,hızlı ve hırslı oyunuyla rakipleri karşısında kolay skor üreten  ve puan farkını Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın geriden müthiş gelişine rağmen koruyan sarı kırmızılılar,hakkettikleri şampiyonluğa Ankaragücü maçı ile kavuştular.Fenerbahçe maçında ise tam bir gövde gösterisi yaparak hiçbir şeyin tesadüf olmadığını bir kez daha gösterdiler.Kuşkusuz bu şampiyonlukta,teknik heyet ve diğer oyuncular bir kenara,inanılmaz bir İcardi golcülüğü  ve orta sahada arı gibi dolaşan müthiş bir Torreria performansının büyük katkısı oldu.
    Ligin başından itibaren inişli çıkışlı performansı ile G.saray'ın peşinden koşan fakat bir türlü yakalayamayan bir Fenerbahçe izledik bu sene.Bu tablonun bir benzerini geçen sezon Trabzonspor'u kovalayan fakat puan farkını kapatamayan b Fenerbahçe ile bir kez daha  yaşamıştık.Yani Fenerbahçe açısından senaryo yıllardan beri hep aynı; bol transfer,bol para,gelenler,gidenler,sezon içerisinde MHK  ile atışmalar,çatışmalar ve sonuç aynı…Fenerbahçe için zamansız planlanmış Katar Dünya Kupasına kadar her şey yolundaydı,fakat ne olduysa ondan sonra oldu,bir türlü oyun ve skor üretkenliği gerçekleştiremediler…İşin en hazin tarafı ise Giresunspor,İstanbulspor Ümraniyespor gibi takımlara 9 puan kaptırması oldu. Ama Fenerbahçeli taraftarların şampiyonluk inançlarını asıl yok eden ise evinde ezeli rakipleri G.saray'a 3-0,Beşiktaş'a ise 4-2 mağlup olmalarıydı.Bu maçlar onlar için çok onur zedeleyici oldu.Zaten son G.saray maçında alınan 3-0'lık ağır yenilgi de hem mental hem de fiziksel anlamda Fenerbahçe'nin bu seneyi daha maça çıkmadan bitirdiğinin bir göstergesi oldu.
   Beşiktaş cephesinden baktığımızda,ahlar vahlar seslerini bolca duyuyorum etrafımdaki sporseverlerden.Şenol Güneş'in gelmesiyle inanılmaz bir çıkış yakalayan,bu süreçte tek mağlubiyet alan ve % 92'lik bir galibiyet yüzdesi elde eden siyah beyazlı renklere gönül veren herkes herhalde sezonun ilk yarısında Valerian İsmail ile kaybedilen puanlara yanıyorlardır.Şenol Güneş yönetiminde sezonun ikinci devresinde önüne geleni deviren,oyun anlamında rakiplerine büyük fark atan Beşiktaş,taraflı tarafsız tüm otoritelerin ikinci yarı şampiyonu.Madem Şenol Güneş gibi bir alternatifiniz vardı neden Valerian İsmail gibi tecrübesiz bir hoca ile koca sezona yazık ettiniz  sorusunu sormamak elde değil.
    Dört büyük takımlar içerisinde herhalde taraftarlarını en çok hayal kırıklığına uğratan Trabzonspor oldu.Çok erken havlu attılar.Bir yıl önce şampiyonluk yaşamış bir takımın anatomisi 6 ayda nasıl değişti hala anlamış değilim,üstelik teknik direktörleri de takımın başındayken.
    Ama işin en acı tarafı ise 2.,3.ve 4. Sırayı paylaşan takımlarımızın Konferans Lig'ine kalması olacak gibi.Ülkeler bazında puan sıralamasında öyle geriledik ki yakında Gazoz Kupası'na çağrılırsak şaşırmayın.Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi büyük kulüplerimizin önümüzdeki sezon  Konferans Liginde boy gösterecek olması gururumuzu epey okşadı.
     Her geçen gün yabancı sayımız artıyor ülke futbolumuzda,ama Avrupa'daki kariyerimiz yerle bir durumda.Umarım Futbol bilginlerimiz bunun için de bir şeyler düşünüyorlardır.