USD : 33.0180 EUR : 35.8377 GBP : 42.5566 KWD : 108.5564 RUB : 0.38765 QAR : 9.1051 AZN : 19.5310
EMRE KIR YAZDI; GIDASIZLIK TERÖRÜ

EMRE KIR YAZDI; GIDASIZLIK TERÖRÜ

PKK terörü,trafik terörü derken son zamanlarda gıda terörü lügatımıza girdi.Dünya hızla yaşlandıkça,teknoloji karşı konulmaz bir biçimde geliştikçe ve insanoğlunun hayatı şüphesiz hiç olmadığı kadar meşgul hale geldikçe terör kavramının kendisi de farklı manalar ve boyutlarda karşımıza çıkıyor artık.
Gıda terörünün son zamanlarda aldığı canların yanında diğerlerinin esamesi bile okunmayacak seviyede.Doğal gıdalardan uzaklaştığımızdan bu yana aramızda,içimizde dolaşan '' gıda terörü'',kısa zamanda trilyonlarca parayı kasaya indirip köşeyi dönmeyi heves eden sahtekarların elline geçince işte bu terör,en çirkin yüzüyle ortaya çıkmaya başladı.Ticari kaygı ve finansal açgözlülükten başka hiçbir amaç gütmeyen ,ve neredeyse her caddede ,her köşe başında mantar gibi türeyen ,insanları hazır gıdaya mahkum eden zincir gıda pazarlama şirketleri,o doğallığıyla,mis gibi köy kokan doğal ürünleriyle kendi yağında kavrulan küçük,şirin mahalle bakkallarını yutup gitti.
Yakın zamanda alanında uzman bir gıda mühendisin bizzat kendi ağzından duyduğum hileler ise dehşete düşüren cinsten.Dondurmadaki süt sandığınız şeyin süt tozu olduğu,meyve tadı ya da kokusunu aldığınız şeyin aslında gıda boyası olduğunu biliyor muydunuz? Madem biraz gözlerimiz açılır gibi oldu,devam edeyim o zaman biraz daha; ucuz antep fıstıklı baklava aldım diye sevinmeyin,çünkü antep fıstığı sandığınız o küçük yeşil parçacıklar aslında bezelye kırıntısı.Salça alırken kırmızı renge aldananlar; çürük domateslerin ve biberlerin renk boyalarıyla yeniden canlandırıldığı herhalde aklınızın ucundan bile geçmemiştir.Sabahları kahvaltılarımızın vazgeçilmezi olan sucuklara,salamlara da el attılar.%100 dana eti yazıyor paketin üzerinde ama palavra,aldanmayın; neredeyse yarı oranda hazır kanatlı hayvan eti çekilerek karıştırılıyor.Karşınızda siyah inci gibi parlayan o güzelim zeytinler bile boyayla o hale getiriliyor.Artık köy yumurtaları ile tıpatıp aynı olsun diye hazır tavukların yemlerine bile boya karıştırmaya başladılar.İçindeki sarı renk tonuna kadar ayar veriyorlar.
İşin tuhaf yanı ise eskiden denetleme ve izinler Sağlık Bakanlığı tarafından yapılıyordu.Ne hikmetse,bu iş artık Tarım Bakanlığının tekelinde.Onca sözde denetim,sözde cezalar duyuyoruz televizyonda haberlerde.Ya sonrası…Daha köşeyi dönmeden yüzlercesi raflarda yerini almış bile…
Bir eğitimci olarak duruma bir de kendi açımdan bakmak istiyorum.Özellikle tam gün öğrenim gören ilkokul ve ortaokullarda öğle arası dediğimiz 45 dakikalık bir açlık eziyetinden de bahsetmeden geçemeyeceğim.Öğle arası zili çaldığında evinden uzakta olan o minik bedenlerin ceplerindeki ufacık bütçelerle kaldırım köşelerinde ellerinde marketlerden aldıkları o hazır çiğ köfte dürümleri,kuru simitleri,asitli içecekleri,hazır meyve sularını gördükçe bir de gıda(sızlık) terörü geliyor aklıma.
Hadi biz yetişkinler bir şekilde farkında olabiliyoruz bir şeyleri seçerken ya da alırken,peki bu minik bedenler? Onları öğle yemeği vakti hazır gıdalara mahkum etmek çok büyük bir ayıbımız.Milli Eğitim Bakanlığı,Sağlık Bakanlığı yahut Tarım Bakanlığı ,bu mesele kimi ilgilendiriyorsa çok hızlı bir işbirliği ve çözüm artık kaçınılmaz.

Yazar: süper admin

Görüntüleme: 448

Oluşturulma Tarihi: 30 Aralık 2022

Kategori: Köşe yazıları

Yorumlar

Yorum mevcut değil

Yorum Ekle