USD : 34.2401 EUR : 37.1289 GBP : 44.7484 KWD : 112.3286 RUB : 0.35711 QAR : 9.4437 AZN : 20.2540
CILKI ÇIKTI!

CILKI ÇIKTI!

Bir eğitimci olarak öğretmenler odasına girdiğimde kulak misafiri olduğum diyaloglar,konular artık eğitimden çok uzaklarda.Yalandan gülümsemelerin,saniyeler sonra akla gelen sıkıntılar ile beraber bir anda sönüp gittiğini görüyorum.Dakikalar sonra laf olsun torba dolsun muhabbetlerinden sonra iş artık siyaset ya da borsaya doğru kayıyor.Okullarda artık serbestlik boyutunu aşmış,hatta herkeste olması mecburi hale gelmiş akıllı telefonlar,teneffüslerde pek çok meslektaşımın oyalanma aracı haline gelmiş.Öğretmenlik ruhu dediğimiz olgunun ,her sabah telefonlara düşen son dakika haberleriyle,yolda, pazarda gördüğümüz yiyecek içecek fiyatlarıyla daha okulun kapısında buharlaştığını acı bir deneyimle izliyorum.Akıllı telefon serbestliği,devam zorunluluğunun kaldırılması,kıyafette 'kafana göre takıl ' modası derken ortaöğretim kısmında sınıflar günden güne boşalmaya başladı.Bu akıl almaz duruma kendimizi o kadar alıştırdık ki ,herkese çok normal geliyor artık okullarının içinin bomboş olması.
   Belki de artık müfredat  vesaireyi bir kenara bırakmanın tam zamanı...Öğretmen ve öğrenciye yönelmenin zamanı gelmedi mi? Öğretmenlik ruhu dediğimiz şeyin geri kazanılması için öncelikle öğretmenler adına bazı reformların düzenlenmesi gerekmiyor mu? Meselenin önce öğretmende düğümlendiğini görmeyecek kadar gözümüz kapalı olamaz.Ama öğrencilere bu kadar gevşekliğin vaat ediliyor olması,velilerin her canı sıkıldığında okula dayılanarak gelmesi arasında sıkışan bir eğitimcinin ruhu nasıl tazelenir dersiniz.
   Tam da böyle düşünürken hafta sonu uygulanan TYT ve AYT sınavında şahit olduklarım,dostlarımdan duyduklarım ,sanki söylediklerimi doğrular cinstendi.Girişinden çıkışına kadar zahmetiyle,sorumluluğuyla üst düzey uygulanan böylesine ağır  sınavlarda emek-ücret dengesini ayarlayamayan ÖSYM sınıfta kaldı.Kulağıma gelenler doğruysa eğer,sınavlarda yeterli sayıda görevli eğitimci bulunamadığı için hemşireler,halk eğitim kursiyerleri ve eğitimci statüsünde olmayan pek çok kişi görevlendirilmiş.Sınav esnasında sınıflarda yapılan hataların,yanlışların haddi hesabı yok.Böylesine ulusal bazda hassasiyeti yüksek sınavlarda bu tür acemiliklere fırsat verilmesi ÖSYM açısından tam bir hayal kırıklığı idi.Açılımı gayet ihtişamlı olan ÖSYM kurumunun ,'fedakarlık,sabır ve özveri' gibi özellikleri sadece öğretmende araması,sınav ücretlerini yıllardır güncellemeyip ,öğretmenleri saatlerce bir yemek parasına sınav salonlarında bekletmesi bu işin cılkını çıkardı.Bu adaletsizlik  yetmezmiş gibi sınav salonlarına girişlerde görevli öğretmenlerin tepeden tırnağa üst-baş araması yapılarak potansiyel şüpheli gibi davranılıp rencide edilmesi de artık pes dedirten cinsten.
   Bu çarpıklıklara artık bir an önce son verilmelidir.Gerekli düzenlemeler yapılmadığı takdirde ÖSYM kurumu bir dahaki sınavlarda o çok güvendiği,ve görevini harfiyen yerine getiren öğretmen topluluğunu temelli kaybeder.

Yazar: süper admin

Görüntüleme: 502

Oluşturulma Tarihi: 14 Temmuz 2023

Kategori: Köşe yazıları

Yorumlar

Yorum mevcut değil

Yorum Ekle