NEYİN MÜLAKATI

Son yıllarda eğitimin kanayan yaralarından ve en çok konuşulan tekniklerinden biri mülakat…Bir varmış bir yokmuş ile başlayan masal başlangıçları gibi,ha kalktı ha kalkacak derken tekrardan perde oluveriyor yine adaylığımızın  önünde.
  Başından sonuna kadar uygulanışı tartışmaya açık olan bu sistemin ölçülebilirliği bir şekilde sağlanabilir fakat hangi aşamada nasıl yapılması gerektiği hep yıllar yılı tartışma konusu olmuştur.Eğitim fakültelerine giriş,yahut KPSS sınavı başvuruları esnasında böyle bir açıklamayı yapmak yerine,atamaya buçuk kala mülakattan bahsetmeye başlanması,ülkemizde eğitim-öğretimi ilgilendiren radikal kararların hep son dakika alındığının apaçık bir göstergesi oldu yine.Mülakat dediğimiz ölçüm,kişinin mesleki alandaki yeterliliğini,kişi davranışının mesleki uygunluğunu tespit eden bir olgudur.Örnek vermek gerekirse,öğretmenlik mesleğini icra eden kişinin öğrenenlere karşı sabırlı olması,doğru yöntem ve tekniklerle,kendi becerilerini de kullanarak hedeflenen bilgi ve kazanımı öğrencilere aktarabilmesi gibi…
   Ama MEB ,yapacağı mülakatlarla bu kriterleri nasıl ölçebilecek orası merak konusu.Öğretmen adaylarını jüri önüne çıkarmadan önce,YÖK ve üniversiteler ,MEB'in öğretmenlerde aradığı bu kriterlerin ne kadarını kazandırabildi,onu da sorgulamak gerek.Mülakat ,rastgele yapılabilecek bir işten öte,uzman ve tecrübeli bir ekip tarafından titizlikle yürütülmesi gereken bir uygulamadır.
   Ülkemiz yıllardır sınav sistemlerinden maalesef çok çekiyor.Çok fazla yanlış uygulamalar ve hatalar yapıldı.Ölçme ve Değerlendirmede bir türlü tutturamadığımız standardı bu alanda nasıl yakalayacağımız büsbütün soru işareti.Öğretmenlik başka mesleklere benzemez.Liyakatın birinci önceliğimizin olması gerektiğini unutmayalım…